Ilıca: Suyu sıcak ve deniz sığ. Çeşme’nin Pırlanta plajı gibi gibi oldukça uzun kumsallarından. Hakikaten çok güzel. Daha çok halk plajı. Haftasonları çok kalabalık. Su da oldukça sığ, yüzmek için uzun bir süre yürümeniz gerekiyor. Ama haftaiçi bir akşamüstü 7-8 gibi denk gelirseniz, güneş batarken, keyfine doyum olmaz. Uzun yürüyüşler için de ideal.
Boyalık: Suyu sıcak deniz sığ. Ilıca’nın Çeşme’ye doğru devamı olan bölge. Altınyunus, Radisson, Ilıca Hotel bu koyda. Daha çok da yazlıklar mevcut. Sahil dar ama uzun bir şerit. Sevmediğimiz o kocaman 7800 Hotel de bu koyda. Sanırım bir beach’i de var. Gitmedim-tarzım değil. Anlamsız pahalı ve zengin İstanbullu’ların istila ettiği yerleri sevmiyoruz malum.
Alaçatı: Buraya biraz fazla alan ayırmam gerekiyor. En sevdiğimiz yer burası. Suyu soğuk ve deniz görece derin.
· Surf Alanı: Surf alanı son dönemde yeniden yapılandırılıyor. Çark plajı ile Surf alanı arasına taşlar döşeniyor. Inşallah bir gün bitecek ve biz de göreceğiz. Surf alanında altıya yakın surf okulu var sanırım. Sahilde güneşlenmek için pek çok şezlong vs mevcut. Koyun solunda “Bu bi beach” ve “Supper Club” gibi yerler mevcut. Karşıda ise “Orsa” var. Koyun karşısında. Gene surfçülerin sıklıkla tercih ettiği kamp alanı da olan bir mekan. Burası da güzel ve daha az kalabalık. Biz her zamanki gibi ana surf alanında Active’in şezlonglarını ve ağaç altını tercih ediyoruz. Malum 7-8 saat kalınca, gölge arıyor insan. Bana soracak olursanız Çeşme’nin en keyifli yeri burası.
· Çark Plajı: Burası surf alanının hemen yanında. Eski Babylon’un olduğu plaj. Ondan önce ise sadece Süzer otelin olduğu, sazlıklardan sonra kumsalın başladığı, kimsenin uğramadığı bir yerdi. Sahilde sabaha kadar rahat rahat otururdunuz. Şimdilerde yarısı halk plajı geri kalanı Alaçatı Beach Resort otelin plajı bir kısmı da başka bir özel plaj oldu. Çok üst üste. Babylon varken daha elit bir görüntüsü vardı. Şimdi herkes dipdibe maalesef. Deniz ise muazzam berraklıkta. Alaçatı’nın denizi en Çeşme’nin en güzellerinden. Aslında Çeşme’nin denizi genel olarak muhteşem. Buradan hareketle rakı masası muhabbetine dönen “esasen Ege çok güzel…” diye devam eden cümleler kurmayacağım. Lakin gerçek bu.
· Solto Beach: Solto Oteli’nin plajı. Hemen Çark Plajından sonraki koy. Burası da diğer beach clublara gore sakin-tercih edilebilir. İlla bir beach’e gidiceksem buraya gelirim. Gerçi gizli koyları denize girme açısından daha tatmin edici buluyorum. Çeşme’de hala gizli koylar var. Ama paylaşamayacağım-pek bonkör değilim bu konuda. Yollar da toprak, inişi zor vs pek çokları beğenmez de. Solto’ya geri dönecek olursak, deniz güzel restaurant mevcut vs havuz da var. İsteyen otelin Spa’sını da kullanıyor. Tavsiye ederim. En büyük avantajı görece sakin olması.
· Eski SeaSide: Burası Çeşme’nin en güzellerindendi. Yılların Seaside’ı. Şimdi Boubu oldu. Alaçatı’da yol bitene kadar devam edersiniz ve burada sonlanırdı. Şimdi Ovacıkla bağlantı yolu açılıyor. Konser denince SeaSide , beach denince SeaSide. Gece kulübü denince SeaSide. Vakti zamanında Faithess, Mercan Dede, Cranberries konserlerini burada izleme imkanım olmuştu. Tadı damağımda kalmıştır Faithless’ın da - yıl 2002. Seaside’ken çok guzeldi. Ama şimdilerde pek begenmedim. O bölgeye bir de yeni bir otel yapılıyor. Yazık.
· Kum Beach: Çiftlikköydeki Kum Beach, Fun Beach olurken, Kum Beach de Alaçatı’ya yeni yerine taşındı. Koy ve deniz güzel elbette.
· En Güzeli… Sea-side’dan ileriye giderseniz, yanınızda “burası toprak yol” “ne işimiz var arabanın altını çarpıcaz” gibi söylenen tipler yerine, “şuraya da bakalım”, “of bu koy süpermiş hemen inelim” gibi gezmeyi bilen seven insanlar varsa, hiç düşünmeden sürün arabayı. Çok güzel koylarla karşılacaksınız…
Dalyan-Aya yorgi: Burada da güzel plajlar vardı eskiden. En populer koy Aya Yorgi. Babylon, Paparazzi, Sole Mare, Kafe Pi plajları bu koyda. Koy kapalı, deniz turkuaz, su da berrak derin ve ılık. Eskiden daha berraktı tabi. Dalyan da bunların dışında aslında pek çok koy var. Yine arabayla çeşitli yerlere dalmanız gerekiyor. Ladin Otel’in olduğu kocakarı plajı bunlardan bir tanesi. Haftaiçi tercih edilebilir. Genelde civardaki sitelerden çok sık geliyorlar. Bir de Sakızlıkoy var Dalyanda. Burada da dönem dönem el değiştiren beach clublar oluyor. Buranın da denizi çok güzel.
Çiftlikköy-Altınkum-Prılanta Plajı: Burası Alaçatı’dan sonra Çeşme’de en sevdiğim yer. Özellikle Pırlanta plajı. Halk plajı. Dalgası bol suyu sıcak ve deniz sığdır. Akşamüstleri, gün boyu sörftükten sonra, insanlar eve döndüklerinde, saat altı yedi civarı, güneş batmak için hazırlanırken, buraya gelip kumsalda yürümek, dalgalarla oynamak, yarım saat bir saat suda kalmak keyiflidir. Tavsiye ederim şiddetle. Pırlanta plajının bir ksımı ayrıca kite surf için ayrılmış durumda. Adrenalin’in burada bir yeri var, her türlü malzeme kiralayabiliyorsunuz. Altınkum’da gene Çiftlikköy civarında. Eskiden burada FunClub vardı. Ufacık bir mekandı ama çoook güzeldi. İstanbullu’ların Çeşme’yi keşfetmediği dönemler 2000’lerin başları. Sonra kayboldu. Burada eski Kum Beach Fun Beach olmuş durumda. Oldukça da popular. Lakin alt alta üst üste güneşlenmeyi göze alıyorsanız gidin. Ya da ne biliyim “gündüz Kum Beach’teydik” derken kendinizi havalı falan hissediyorsanız da denenebilir. Bana göre değil. Su çok soğuktur bu bölgede ve oldukça da sığdır. Ayrıca Altınkum’da daha pek çok irili ufaklı tesisler bulunuyor.
Şifne: Burada da eskiden Fontana vardı-denizi güzeldi ağaçlıktı suyu ılıktı ama şimdilerde Şifne’de bir tek Aqua Şifne’yi biliyorum. Birkaç yıldır yeni yerinde. İki tane sıcak su havuzu var termal. Denize de giriliyor lakin bizimkiler denizi hiç beğenmediler. Su yeşilmiş. Ben sevdim gene de. Tabiki bir Alaçatı ya da Altınkum değil. Mekan daha çok akşamüstü gelelim birer içki içip suya girelim formatında bana soracak olursanız. Ben sevdim. Özellikle mekanın üst tarafı kalabalık da olmuyor.