3 Nisan 2013 Çarşamba

Kabak Koyunda Güneş Hala İhtişamlı Batıyor - Gitmek Lazım

Kabak koyunda güneş hala çok ihtişamlı batıyor - ayla beraber gece gene çok güzel. Ama 10 yıl önceki hali yok.  Saklı yerler keşfedilince eski keyfi kalmıyor.

Aylardan Ekim, etrafta pek Türk yok. Çoğunlukla Japon Alman İngiliz. Koy desen zaten yogahaneye dönmüş. Adım başı tribal bir ortam. Eskiden de böyleydi elbet ama sunilik yoktu. Şimdi her yer kamp yeri her yerde benzer tarz insanlar.

Oysa eskiden şöyleydi. Yıl 2000-2001 civarları. Likya yolunu yürümeye kalkardınız, Kelebekler Vadisine dağdan inerdiniz. Faralya köyünü geçtikten sonra, kabak koyuna tepeden bakıp heyecanlanır ne kadar zamanda aşağı ineriz derdiniz. Toplasanız 30 dakika sürerdi. Ormanlık vadiden inerken de kamptı şuydu buydu görmezdiniz. Aşağıda 2-3 kamp yeri vardı. Onlar da izole idi. Şimdi koyda sanırım 15 kusür kamp var. Deniz kenarına kadar kamp yeri olmuş.

Sahilde kimseler olmazdı eskiden. Dergilerde gazetelerde kabak koyuna dair yazılar gördüğümde içimden bir “tüh” derdim “…burası da keşfedilecek”. İnsan keşfedilmesini istemediği yerleri sakınıyor kimselere anlatmak istemiyor. Çok fazla keşfedilmiş burası artık, o eski muhabbeti de kalmamış haliyle.

Ekim ayında bölgede hava muazzam. Denize çok rahat giriliyor. Hele Ölüdeniz lagün tarafında deniz çok daha güzel, sakin keyifli. Sudan çıkmak istemiyorsunuz. Gerçekten bu bölgeye Eylül sonu Ekim başı gitmenizi tavsiye ederim. Az kalabalık ve tadını çıkartabileceğiniz bir dönem.

Gezmek neden güzel? Çünkü insan gezdikçe özgürleşiyor. Özgürleşince de daha fazla görüyor güzellikleri. Kabak koyunda Ölüdeniz’de ya da Kelebekler vadisinde Sonbahar’da çok fazla güzellik görüyorsunuz. Kalabalıktan az uzak olunca … doğa’ya yaklaşmak her zaman iyi. Çok daha gizli bir koy bulalım diyorsanız da Cennet koyuna inmeniz gerekiyor. O da biraz zaman alan cinsten.

Evet Kabak Koyu ve Likya Yolu 10-15 sene önceki bakir halinden farklı. Gene de güzel. Güneş batarken kızıl kıpkızıl. Dağlar denizle birleşirken güzeller. Güneşe hoşçakal geceye merhaba diyorsunuz. Karanlığın da ayrı güzelliği var. Görmek lazım.  
Bu çok kısa bir gezi  haftasonu için.
  • Cuma akşamı uçakla İst-Dalaman, ardından araba kiralayıp Fethiye’ye varıyoruz – gece şehir merkezinde konaklıyoruz. 
  • Sabah erkenden Ölüdeniz’e. En önce lagün. Ölüdeniz üç parça. İçerdeki lagün. Ölüdeniz’in kendisi. Ve Kelebekler Vadisi-Kabak Koyu tarafı.
  • Lagünde Sugar Beach Club diye bir yer var. Kamp ve uygun fiyatlı konaklama yapılabilir ama lagünün çok iç tarafında kalıyor. Dolayısıyla deniz ilerlerde daha temiz. Ya da sadece yeme içme için de gelebilirsiniz. Sabah çok erken saatte Lagün tarafına gelip kano kiralıyoruz. Kabak koyuna öğleden sonra geçeceğiz. Lagünü kanoyla gezmek iyi fikir, bir saatte baya lagünden çıkıp Ölüdeniz’in ucundaki adacıklara gidebiliyorsunuz, su muazzam berrak ve turkuaz… Üstelik kanoda düşürmeli ittirmeli eğlenmeli sistem de mevcutJ
  • Lagünden sonra Ölüdeniz merkezden de denize girilebilir. Burası maalesef yıllardır temiz değil, köpüklü bir deniz. Hep böyle -10 yıl öncede böyleydi. Gene de maksat Ekim’de denize girmek. Yaz hiç bitmesin. Endless summer. 
  • Öğlene doğru Kabak Koyuna geçiyoruz kiraladığımız arabayla. Faralya Köyü tepesinde arabayı bırakıyoruz buradan köylüler size araçlarla aşağı indiriyorlar. Arzu eden yarım saatte vadiden aşağı yürüyebilir. Biz yürüdük. Ya da Ölüdeniz’den tekneyle de buraya ulaşım mevcut. Turan Kamping güzel, eskiden daha iptidaiydi şimdilerde simdi biraz duşlu wcli ağaç ev formatına dönmüş.. Yoga yaparız ama belli standart arayışımız vardır falan. Olmamış haliyle... İnsan sayısı fazlalaşınca olmuyor işte. Akşam yemeklerinde çan çalıyor yemekler hala güzel. Manzara Turan’da (kamping) muhteşem her zamanki gibi. Çardakta hızla yer kapıp akşam altı yedi biralamak. Güneşi batırmak sohbet muhabbet…  
Buralarda Türkler pek yok… Bu arada her zamanki gibi tuzluyum – Duş var da yok.  Tuzlu kalmak yazın – çok güzel. Ekim ayı “Nolur yaz bitmesin”lerin ortasında inatla kastırıyorsunuz. Bana sorarsanız  Kabak koyu için iki gün yeter. Muhabbet olan bir kampta kalmakta ve 6-7 kişi olmakta fayda var. Kabak koyunun olayı Lykia yolu - kamp yeri - vadi - güzel muhabbet deniz vs vs vs. Vaktiniz varsa vadideki şelaleye çıkarsınız. Daha çok vaktiniz varsa tepede Dervish Lodge’a tırmanın. Ki oradan iniş Kabak’a yaklaşık dört beş saat çekiyor. O da kesmezse bir rehber ayarlayın kamptan falan köylülerden ve Cennet koyuna gidin. Faralya köyünden Kelebekler’e inin – George’s House’dan dağdan iniş bir birbuçuk saat sürüyor.

Bu yazı geçen yıl Ekim ayına ait olsa da, şimdi yeniden bahar yaklaşıyor. Tam zamanı.