25 Nisan 2020 Cumartesi

San Sebastian - Okyanus ve dalgalar ve kumsal ve gelgit...

Okyanus kıyısında güzel denize girilecek yer bulmak Avrupa’da çok kolay değil. Su hem çok soğuk hem de renk pek cezbetmiyor. Fakat İspanya’nın kuzey kıyıları biraz farklı. Özellike San Sebastian. 

San Sebastian aynı Belçika Bruge gibi, kendine oldukça has ve küçük olmasına rağmen kolay da sıkılmayacağınız bir yer. Sıkılmazsınız derken yani 3-4 gün geçirmek mümkün manasında. 

Bölgenin cazip olmasının birkaç sebebi var. Öncelikle yemekler (Tapas = Pinxtos) inanılmaz lezzetli. Michelin yıldızlı restaurantları bol. Deniz kıyısı ve dalgalarla oynamayı seviyorsanız deniz bence mükemmel. Dalga sörfü yapılabiliyor. Çok uzun bir kumsala sahip. Ve Fransa’nın okyanus kıyalarında yer alan diğer güzel kasabalara, Jan de Luz ve Biarritz’e araba ile yarım saat uzaklıkta. 

Kumsalda çok uzun yürüyüşler yapabileceğiniz ve üstüne lezzetli yemek yiyebileceğiniz alternatifler çok. 

Kaç gün lazım ve hangi mevsim 

Biz Haziran başı gittik. Hava, denize girilebilecek kadar iyiydi. Ve bu bölgede Haziran’da hava saat 22’ye doğru kararıyor. O yüzden günler uzun ve keyifli. Yaz kalabalığı da yok. Uçak, indi bindi geliş dönüş, iki gün hesaplarsanız orada da rahat bir 3 gün geçireyim derseniz, 5 gün için oldukça keyifli ve rahat bir seyahat şekli.


Ulaşım 

Türkiye’den uçakla San Sebastian’a gitmenin en kolay yolu Bilbao’ya uçmak. Buradan araba kiralayarak yol yaklaşık 1-1.5 saat sürüyor. Bir diğer yöntem kuzeyde Fransa Bordeaux’ya uçmak. Oradan araç kiralarsanız da yol, direk gelirseniz, 2.5 saat civarı tutuyor. Fakat bu yolu seçerseniz, Atlantik kıyısını da gezerek San Sebastian’a gelmenizi tavsiye ederim. Özellikle Arcachon Bay (Dune du Plat) mükemmel upuzun bir kumsal oluşum. Buraya kesin uğramalısınız. Ardından yol üstünde yine San Sebastian’a gelmeden önce Biarritz ve Jan de Luz’da gezilmeli. Fakat tavsiyem Bordeaux’dan geliyorsanız o gün Dune du Plat’a uğrayıp yola devam etmeniz, çok bir yere uğramadan. Hem uçak yorgunluğu hem yol hem de tek yerde mola vermek tüm günü alabiliyor. Çünkü San Sebastian’a vardığınızda yemek yemek için çok yorgun olmak istemeyeceksiniz. Diğer yerlere San Sebastian'dan günübirlik gidebilirsiniz.
Dune Du Plat
Biz ise bu iki yolu da tercih etmedik ve Madrid’den geçtik San Sebastian’a. Neden.. çünkü ucuz uçak bileti bir tek Madrid’e vardı. Madrid-San Sebastian normalde araba ile 4 saat. Benimle.. oldu yine 7 saat. Orada duralım burada bir şey içelim derken.. 

Konaklama 

San Sebastian iki kısımdan oluşuyor. Biri kuzeydeki Zurriola Beach, diğeri de güneyde daha büyük olan kumsal La Concha Beach. Aradan da denize dökülen nehir geçmekte. Zurriola Beach daha çok sörfçülerin takıldığı oturup saatlerce onları izleyebileceğiniz bir kumsal. Bazen sahil tarafında canlı müzikler de oluyor. 

La Concha plajı ise Old Town yani eski şehir ve burada şehir merkezi olan kısım ile başlamakta. Burası yaklaşık 1.5km’lik bir kumsal plaj. Öğlen kumsalda denize yakın oturursanız, her saat kuma serdiğiniz havlunuzu geri çekmeniz gerekmekte zira gelgitden dolayı akşam üstüne doğru tüm kumsal su altında kalabiliyor. Gece ise görüntü inanılmaz güzel. Su o kadar çekiliyor ve kumsal o kadar genişliyor ki. Şehre deniz basmasın diye araba yolu ve yürüyüş yolundan sonra yüksek duvar set çekilmiş. Bir banka oturup her şeyi izleyebiliyorsunuz. 

Eski Şehir (Old Town)
Konaklamaya geri dönersek, old town’a yakın bir otelde kalmakta fayda var. Fakat denize daha yakın olayım eski şehre yürürüm 1 km n’olacak da diyebilirsiniz. Bu durumda daha uygun paraya daha iyi bir otel tercih edebilirsiniz. Böylece kalabalıktan az uzaklaştığınız için arabanıza da gecelik park ücreti ödemeden yer bulabilirsiniz. Malum Avrupa’da park ücretleri de cezaları da çok yüksek. Tavsiyem daha çok şehre 1-2km uzaklıktaki ama deniz kenarına yakın otellere bakmanız yönünde. 

https://www.car-parking.eu/ Bu linkten Avrupa’da hangi bölge şehirdeyseniz ismini girip hem kamuya açık park yerleri, hem ücret hem de yol üzerindeki çizgi renklerinin kimler için hangi saatlerde park etmeye uygun olduğunu bulabilirsiniz. 

Konaklamaya dönersek; bir de şu opsiyon var. Kale içinde eski şehirde küçük pek çok pansiyon bulunmakta. Ya arabasız olacaksınız ya da şehirde ana park alanları var aracınızı oraya bırakacaksınız. Old Town’ın gürültülü olduğunu da unutmayın. 

Denize Girmek 

Bu kısmı çok eğlenceli. Çünkü okyanus. Ama çok berrak Akdeniz Ege gibi. Gerçi hiç bir yer Ege gibi olamaz da...:) 

Herkes dalgalarla oyun oynuyor. Tabi buradaki dalgalar Çeşme Altınkum Pırlanta Plajı’ndaki gibi ufak değil. Oldukça büyük ve kuvvetli. Ama çok zevkli. Ayrıca deniz çok çok soğuk. Mükemmel. 

Her yer yürüme mesafesinde. Kumsalda yer bulmak çok rahat, havlunuzu serip oturuyorsunuz. Öyle manasız Beach Club vs yok. Şezlong gibi şeyler de pek yok. Güzel. Siz, deniz ve havlunuz..



Yeme İçme - Gece Hayatı 

La Vina
Elbette San Sebastian Cheese Cake’in vatanı burası. Bazı küçük yerlerde öyle hızlı yapıyorlar ki.. Yeyip çıkıyorsunuz. Öncelikle San Sebastian zengin bir yer. Bu yüzden lüks ve Michelin yıldızlı restaurantlar açısından zengin. Bunlar için yaklaşık 2 ay öncesinden vs yer ayırtmanız gerekiyor. Fakat bana göre San Sebastian’ı en keyifli kılan şey, tapas barları.. Eski şehrin içinde bir sürü Tapas Bar var. Burası İspanya’nın Bask Bölgesi’nde yer almakta. O yüzden onlar tapas’a Pinxto diyorlar. Her yer irili ufaklı, ayakta yeyip içtiğiniz etrafta sohbet edip müzik dinlerken atıştırabileceğiniz ufak restaurant-bar’larla dolu. Bu tarz seyahatlerinizde size en büyük tavsiyem restaurant için kesinlikle TripAdvisor’a bakarak karar vermeMEniz olur. Çünkü tamamen turistik tavsiyeler çıkar. Elinizden geldiğince gezi blogları ve lokallere ait yorumlar bulmaya çalışın. Fodors, Frommers, The Guardian, Telegraph gibi gazetelerin bölge ile ilgili seyahat yorumlarına göz atın. Ve etrafta dolanın.. 

Cheese Cake için tavsiyem La Vina (evet popüler turistik ama mükemmel cheese cake yapıyor). BordaBerri ve Gandarias da benim beğendiğim yeme içme mekanlarındandı. Ganbarra Pinxtos da yine iyiydi. Bu bölgenin en güzel yanı, evet oturup mükellef bir yemek yiyebilirsiniz fakat atıştırmayı meze tapas içki tarzı daha çok muhabbet ederken size eşlik edecek atıştırmalıkları tercih ediyorsanız tam size göre. O bardan bu bara girerek pek çok farklı yerde ufak ama güzel şeyler yeme imkanınız var. Bu arada İspanya’da yemek restaurant olayının saat 21.00’den sonra başladığını hatırlatayım. Bazen gün içi saat 14.00 sonrası açık restaurant bulmanız zor olabilir. Tapas barların bir kısmı tüm gün açıklar. Aç kalmazsınız... 

Gece hayatına gelince, yoğun bir gece hayatı yok. İyi araştırırsanız arada birkaç güzel caz bar bulabilirsiniz. Altzerri Bar&Jazz bunlardan bir tanesi. Çok beklentiniz olmasın. GU San Sebastian’ın da manzara baya iyi. Burada hareketlilik gece yarısından sonra, ama güneşin batışı da ayrı bir güzel. 

Yakın Yerler 

İki yakın yer: Araba ile yarım saat, kuzeye Fransa’ya geçiyorsunuz. Jan de Luz ve Biarritz. Biarritz daha çok sörfçülerin olduğu bir yer. Jan de Luz çok küçük bir kasaba. Hem sahili hem restaurantları oldukça sevimli, gezip görmeye değer. Burada ara sokaklardan birinde ufacık bir restuarantta bir pizza yemiştim unutamıyorum. Gezerken ara sokaklara dalın. Genelde sahile kıyasla buralarda çok daha iyi lokantalara denk gelebilirsiniz.  


Biarritz’e gelince. Görülmesi güzel, özellikle kayaların olduğu ufak sahil ve üzerindeki tepedeki restaurant Eden Rock Cafe hafiften Kaş’ı anımsattı bana. Öğleden sonra gittik, müzikler çok çok iyiydi. Bunun yanında Biarritz’de anlamsız ünlü markaların olduğu alışveriş vs fazla var. Bana çok hitap etmediği için ancak 1-2 saat bakıp, bir şeyler atıştırıp çıktık. 
................
Okyanusta dalgalar ve deniz ve kumsal ve gelgit.. başarılı. Sırf bunun için bile tekrar gidilir. 

11 Nisan 2020 Cumartesi

Zermatt Kayak - Bir Adet Gezi Yazısı


 
2019 Mart...

Bu kayak tatilinde de bir yerlerimi sakatlamayı becererek geri dönmeyi başardım. Bazı sporların bana göre olmadığını artık kabul etmem gerekiyor sanırım.

Zermatt’a gelince. Sanırım gördüğüm en güzel kayak köylerinden bir tanesi. Köy güzel, pistler güzel, yeme içme eğlencesi güzel. Ayrıca İtalya’ya Cervinia’ya da kayabiliyorsunuz. Lift kapanışlarına dikkat edin dönüşler için. Zermatt İsviçre’nin ünlü kayak köylerinden bir tanesi, oldukça da eski bir köy. Korudukları için binaları evleri, köy eski haliyle güzel kalmış.

Ulaşım: Ulaşım için Cenevre ya da Zürih tercih edilebilir. Her iki şehirde Zermatt’a 3-3.5 sa uzaklıkta. O yüzden genellikle araba kiralamak yerine, trenle ulaşım tercih ediliyor. Arabaya pek ihtiyacınız yok. Lakin tren fiyatları oldukça yüksek. Yine de seyirli ve keyifli ulaşım için tren tercih edilebilir. Zermatt’ın içine kadar araba girmiyor zaten. En yakın araba giden köy Tasch. Dolayısıyla ya araba kiralayıp Zermatt’tan 5 km uzaktaki köye, Tasch’a bırakacaksınız arabanızı ve oradan tren’e binip Zermatt’a geçeceksiniz (ki otopark parasını unutmayın). Ya da direk havaalanından Zermatt trene bineceksiniz. Havaalanından Zermatt’a giderken de Visp istasyonunda tren değiştirip Zermatt hattını almanız gerekiyor. Bu bölgeye Saas Fe de oldukça yakın o da güzel bir kayak köyü. Tasch’a araba bırakma fikriniz varsa da, park yerlerini ve fiyatlarını önceden değerlendirin. Sıklıkla arabanızın çekilmesi ve ceza kesilmesi problemi oluyor bu bölgelerde. Park fiyatları da yüklü. Tren biletine dair dönem dönem çeşitli promosyonlar olabiliyor. Tren’in web sitesinden ve Zermatt resmi sitesinden bunları bulabilirsiniz. Tatilin en pahalı kısmı bu tren işi, baştan söylemek lazım.

Konaklama: Köyün içinde araba olmasa da atlı arabalar ve dahası elektrikli taksiler var. Araba olmaması hiç bir şey ifade etmiyor çünkü elektrikli taksiler maşallah bizim dolmuşlardan beter. Dikkatli olmak lazım. Çok fazla ve her yerdeler. Zermatt’ın içinde iniyorsunuz trenden ve genelde yürüme mesafesinde pek çok yer. Köyde oldukça lüks oteller var. Kalabalıksanız ev ya da chalet de kiralanabilir. Bunun için booking gibi siteleri değil de Zermatt’ın kendi konaklama sitelerinden faydalanın derim. Haritadan da konaklama yerlerini tespit edip mail attığınız takdirde, ev sahipleri hızlı dönüş yapıyorlar. Yer yok gibi gözükse de genelde yer bulunuyor. 4 kişi ve üzeriyseniz otele kıyasla daha uygun ev-konaklama imkanı bulabilirsiniz. Benzer şekilde dışarıda yemeğe çok da para harcamak istemezseniz market alışverişi ve evde yemek de tercih edilen aktivitelerden. Burada en önemli nokta, pistlere otobüsle ulaşım olduğu için, otobüs duraklarına yakın konaklama noktaları seçmeniz. Haliyle kayak ve botlarla yürümek zor oluyor, klasik. Otobüs güzergahlarını da google map’ten otel bakarken rahatlıkla görebiliyorsanız. Köyden ski in-out imkanı yok (bir Val D’isere değil yani). Skipasslarınızı da yine köyün içinden temin ediyorsunuz. Şunu da söylemeden geçmeyeyim Zermatt Avrupa‘daki en pahalı skipass fiyatlarına sahip yerlerden biri.

Pistler: Zermatt pistler açısından oldukça güzel ve ağaçlıklı. Pistler genel de zor değil kırmızı pistler hakim. Çok siyah pist yok. Bir Val D’isere değil yani. Ya da St. Anton’daki gibi bumpy değil pistler. Mavi pistlere de çok bulaşmamanızı öneririm gene yer yer uzun düzlükler var, gereksiz. Hele board yapıyorsanız hepten işkence. Güzel geniş rahat. İsviçrede’den İtalya Cervinia tarafına kayarak geçiş de çok çok daha rahat. Lakin Cervinia’ya iniş oldukça uzun. Arada dinlenirseniz 1 saat sürüyo. Çok iyiyseniz yarım sa. de inersiniz. Ünlü Toblerone dağı da ve Matterhorn, buzul tarafı da burada bu bölgede bulunuyor, yaklaşık 4480 mt.
Pistler için genelde 2 ana lift başlangıcı var. https://www.zermatt.ch/en/Lifts-pistes/Panoramakarten-Facts/Piste-map-Winter-panorama Zermatt pist haritasını karşınıza aldığınızda, köyün sol tarafındaki Rothorn. Sağ taraftaki Furi/Sunnega. Bu lifti alıp isterseniz Gornergrat’a çıkabilirsiniz. Ya da yukarı devam edip zirveden İtalya’ya (Cervinia)’ya kayabilirsiniz. Lakin bunun için international skipass almış olmanız gerekli. Cervinia köy anladığım kadarı ile çok aşırı çekici değil. Biz aşağı kadar inip direk yukarı dönüp geri çıktık. Kritik konu, dağlar hakikaten çok yüksek ve bazen Zermatt’a dönüş liftleri normal şartlardaki 16.30 saatinden daha erken, misal 14.30’da kapanabiliyor. Dolayısıyla fırtınasız ve güneşli bir günde bu tarafı tercih etmelisiniz. Hava kötüyse heran liftler kapanabilir ve siz Cervinia’da gecelemek durumunda kalabilirsiniz. Kayarak 1 saat sürse de araba ile bu bölgeden Zermatt’a gidiş dağ yolu sebebiyle 3-3.5 sa sürüyor.  
Yeme İçme: Elbette bu bölge bu açıdan çok zengin. Alternatif de oldukça fazla. Fondücüsünden, hamburgerine, İtalyanına kadar hersey mevcut. Bazı restaurantlar için rezervasyon da şart. Yine dağda oldukça güzel restaurantlar var. Cervinia tarafındaki Chalet Etoile oldukça popüler. Bizim ekip burda yer ayırtmıştı öğle yemeği için. Lakin bölünerek İtalya tarafına geçtiğimiz için birbirimizi tam yakalayamadık, köyde buluşuruz deyip yemek kısmını atladık. Benim bu dağ ortamlarında en beğendiğim restaurant, Zum See oldu. Çok da guzel bir havada denk geldik. Gerçi o vakit dizimi çoktan dağıtmış, yan bağları koparmıştım ama yemek yiyeceğim diye..neyin kafasıysa.. akılsızlık.
Zum See için yer ayırtmanız şart. Zirveden aşağı kayıyorsanız Furi liftinin oradan yol ayrılıyor. Restaurant yol üstü değil. Mavi bayraklar yerini gösteriyor, dağdaki köy evlerinin içinde kalıyor. Buraya Zermatt köyden de yürünerek- tırmanarak yani - gelinebilir ama uzun ve yorucu kanımca. Mekan güzel ve lezzetli-güneşli bir gün de tercih edin, dışarıda oturun.

Zum See
Bunun dışında yine dağda pek çok apres ski ve canlı müzik yeri mevcut. Oldukça da iyiler.
Keza köyün içinde de apres ski için Papperla Pub baya hareketli; hava kararınca 5-6 gibi başlıyor, 9 civarı sakinliyor. Biz bir gece de Unique Hotel Post’un içinde Broken Bar’da rock live vardı oraya gittik. Guzeldi. Unique hotel Post’un içinde 5 tane bar ve club var. Yukarıdaki kokteyl barı da oldukça güzel. Girişte de daha country tarzda, Brown Cow diye bir hamburgercisi var, burası da pub aslında, o da yine keyifli ve lezzetli idi. Tabi Zermatt’a gelmişken fondue yemeden gitmeyelim derseniz Du Pont restaurant en uygun fiyatlısı lakin içerisi çok basık. Buradan ziyade WymperStube, ya da SchaferStube gibi yerler tercih etmek daha mantıklı. Köyün içinde takeaway dönerci ve McDonalds gibi daha uygun seçenekler de mevcut. 

Zermatt oldukça yüksekte bir köy. Pistler de keza 3000m civarında. Dolayısıyla Mart ayında da kar bol. Hava da geç kararıyor. Mevsim bahara yaklaşırken iyi bir alternatif.