10 Eylül 2017 Pazar

Salty Greece / Yelken hep yine yeniden


Argo Saronic Adaları - 7 Günlük Rota (135 mil)

Şu an sabahın 7’si
4. gündeyiz
Spetses’den eski limandan demir aldık, istikamet Hydra
Bu gezi yazısının akibeti diğerleri gibi olmasın hemen yazayım istiyorum
Deniz sakince, hava 10-13 kn
Güneş doğuyor, aşağıdaki gibi, yazıyorum. 6 kişiyiz+bir bebek+45 ft 2015 Doufour yelkenli
Rota: ArgoSaronic adaları

                                                               Ozge Yıldırım
Rota Başlangıç:
Ctesi sabah İST-Atina uçuşunun ardından Atina’ya varıyoruz. Doğru Alimos Marina’ya. Burası Havaalanına 45 dakika otobüsle. X96 otobüsü ile, havaalanından geliş rahat, bu sahil kasabalarına direk gelebilirsiniz. Kişi başı 6 eur, 45 dakika. Taksi derseniz 40 euro.

(1. Gece) Ctesi - Alimos-Aegina (Agia Marina); Alimos Marina’da çok bekliyoruz. Tekneyi almamız vakit aldı. 17.00’de  Alimos’tan Aegina’ya hareket ederiz diye planlıyorduk / akşama sarkttı. Tekne erzak alışverişini Marina girişinde büyük marketten hallediyoruz. Beklerken sahilde EDEM diye bir taverna var, güzel, önünden de denize giriliyor. İdare eder. Atina sahilindeki diğer yerler gibi. Ancak 19.45’te demir alabiliyoruz. İstikamet Aegina adasının kuzey doğusu: Agia Marina koyu. 1.5-2 saate yakın da yolumuz var. 12 mil.

Aegina adasının doğusunu tercih ediyoruz; batı tarafı merkez. Biraz daha uzak ve tüm flotillalar önümüzden yola çıktı. Bu sebepten adanın batı tarafında yer bulmamız imkansız. Ta güney batıya Perdika’ya inmemiz gerek o da uzak, çok geç oldu. Adanın arka tarafındaki (doğusu) Agia Marina koyuna demirleyeceğiz / hayırlısıyla. Sa 22’ye doğru koydayız. Rüzgar sağlam esiyor. Agia Marina büyük bir koy fakat asıl gitmek istediğimiz yer havaya çok açık ve sığ. Koyun kuzey doğu tarafı korunaklı fakat full, çok fazla tekne sığınmış. Halen de gelenler var. Bir şekilde demirliyoruz. Alargadayız, koltuk almadık. Herkes yorgun, makarna suyu koyduk, kimse bir şey yemek istemiyor. Mythos sohbet ve uyku. Derken, sabah 4’e kadar tavernalardan birinden gelen müzikle-düğün herhalde-pek uyuyamamış ekip. Ben duymadım.

(2. Gece) Pazar – Aegina’dan Poros: Sabah erken, hava kalmış, deniz güzel. Dinghy’yi indiriyoruz. Kıyıya çıkıp bir fırın bulacağız. Kahvaltı öncesi. Köy güzel. Akşam için de vakit kalsaydı sahilde güzel tavernalar var, gece de gene sahilde Baracuda diye hemen denizin dibinde bir bar. Ben burayı erkenden Alimos Marina’dan çıkabilecek tekneler için tavsiye ederim. Hem ilk çıkışta az yol yapıyorsunuz hem de köy güzel ve hareketli. Kumsal tarafından denize girip kahvelerimizi içiyoruz. Fırından da alacaklarımızı aldık. Çok lokal bir yer.

Ardından Poros’a doğru yola çıkıyoruz. Yaklaşık 15 mil. Biraz hava var, 18 kn, ve yelken. Poros ilk durak Russian Bay. Su çok kirlenmiş. Fotolar çok güzel olsa da. İkinci durak hemen yanındaki Love Bay. Burada Yacht week party var full ABD’li koy. Koy çok güzel olsa da su gene bulanık gibi. Dinghy’yle şu sahile çıkıp bi bakalım şu yacht week partisine😊

                                                                                                                    Poros Russian Bay /Ozge Yıldırım
Akşam üstü 19’a doğru Poros ana limana geliyoruz. Elbette gene yer yok. Ki burası çok büyük tüm Poros sahil boyunca kaldırımlarda demirleyeceğiniz yerler var. Bir yer bulduk Port Authority damladı hemen burası olmaz falan da filan da. Hava gene karardı. Az ileride alarga, sonra dinghymizle kıyıya. Bizim dingi 6 kişi+bebek+puset almıyor. Çift tur yapmak gerekiyor😊 Poros liman eh işte, 1 gece yeter hatta pas da geçilebilir tabi de. Ada tam rotanın üzerinde olduğundan konaklamaya elverişli. Yoksa Poros illa görün diyeceğim bir ada değil.
 
(3. Gece) Ptesi – Poros’dan Spetses: Sabah erkenden Spetses’e doğru yola çıkıyoruz, 35 mil. Bugün gene yelkenlik hava var. Poros-Galatas kanalı geçtikten sonra hava başlıyor. Dalga da esaslı. Cenovayı açtık yol alıyoruz güzel. Aşağı güneye inerken ok’de umarım dönüşte bu hava olmaz, kuzeye çıkarken zorlar. 25 mil sonra arada Dokos adası var. Orada mola verip yüzeceğiz. Dokos’dan Spetses 10 mil kadar yakın.. Spetses’de kolay yer bulsak hiç fena olmaz. Lakin iki gündür zor oldu-gerçi kimseden bir şikayet duyulmuyor ama. Spetses’de ekibin geri kalanı var. Arkadaşlar limandan kontak ayarlıyorlar. Kostas, Old Harbour’da yer tutuyor bize. Ne kadar erken orada olursak o kadar şansımız var.

Spetses çok güzel bir ada. Buraya Atina’dan 1.5-2 saatte feribotla da çok kolay gelebilirsiniz. İki tane merkezi var Old Harbour (Eski Liman, Palio Limani) ve Dapia. Feribot Dapia’ya yanaşıyor. Old Harbour’dan Dapia’ya kadar bağlanabileceğiniz yerler mevcut. Restaurantların önünde bir sürü yer var diyemem. Biraz Orloff’un önü müsait bu açıdan. Old Harbour güzel. En güzel restaurantlar da burada zaten.  Bunlar merkez. Bu arada Eski Liman ve Dapia arası da yürüyerek 20 dakika, faytonla 5 dakika. Adada sanırım 3-4 tane taksi var ve araba yok pek. Bunların dısında en guzel koy Zogeria Beach. Bu koyda da demirleyen baya tekne var. Denizi muhteşem. Ama merkeze uzak 7-8 km. Adanın güneyinde de pek çok koy var, rüzgara göre demirleme tercihi değişir ama Zogeria baya korunaklı.

Adaya feribotla gelecekler için de tavsiyem ya eski limanda (Palio Limani) ya da Dapia’da kalmaları. Bence eski liman iyidir. Güzel resturantlar var, güzel barlar var deniz kenarı. Zaten çok da ufak. Dapia daha turistik. O da fena değil. Dapia’nın ilerisinde sahilden giderken Zogeria tarafına doğru 2-3 tane güzel mekan var, kokteyl bar. Nuovo 1800, Cielo bunlardan ikisi.

Eski Liman’da yer bulduk bağlandık. Ardından önce eski limanın arka tarafında kalan Agia Marina koyundaki Paradise beach’e yürüyoruz. Gene bi 15-20 dakika tutuyor. Yol çok güzel evler çiçekler begonviller. Deniz de fena değil. Zengin bir ada burası. Dönüşte eski limanın deniz tarafındaki girişinde bir fener var. Ve onun arkasında bir koy, denize girmek için. Lakin taş, kestane ve yosun. Ama güzel tavsiye ederim. Güneş de batıyor.

Akşam ekibin geri kalanıyla buluşup eski limandaki Liotrivi’ye yemeğe gidiyoruz. Sahibi çok misafirperver, mekan da iyi. Ben bir daha gelirim buraya.


                                                                  Spetses Old Harbour /  Ozge Yıldırım
Spetses’i nasıl gezeriz. ATV. Çok çok elverişli. Tüm ada boyunca yol dolaşıyor ve araba yasağı var. Adada araba olmadığından ya motor ya da atv kiralayıp koy koy dolaşabilirsiniz. Bu arada eski limanda pek yok ATV kiralayabileceğiniz yer. O yüzden Dapia’dan kiralamanız gerekiyor. Artı eski liman 19.30’da atv girişine de kapanıyor cezası da 200 eur.

(4. Gece) Salı - Spetses’i şöyle bir tavaf edelim: Eski limandan erkenden Dapia’ya sahilden yürüyoruz. Yol boyunca denize girmek mümkün. Deniz de güzel. Sonra ATV kiralayıp tüm gün adayı bir tavaf edelim. En sevdiğim beach bar: Vrelos beach.  En sevdiğim deniz Zogeria büyük sahil. Ada etrafında tüm koylar yoldan atv ile giderken işaretli. Bulmanız kolay. Öğle yemeğini Zogeria’daki restaurantta yedik ama sanırım adanın arka koyundaki Manolas’ın yeri daha iyi bir tercih olurmuş. Deniz de orada iyiceydi. Adayı tüm gün rahatlıkla dolaşabilirsiniz ve toplamda 5-6 koy var. Arada bir de bebek vardı o bu zaman zarfında n’apıyor diye soran olursa. N’apsın kanguruda annesine bağlı atv’de uslu uslu geziyor. Nereye gitsek oraya geliyor. Saat 19.30’da atvleri bırakıyoruz. Ve Nuovo 1800’e koktyel’e. Oradan da Dapia merkezdeki tavernayı: Bouboulina’yı deniyoruz. Fena değil. Zaten Dapia’da bir sürü güzel yer de yok taverna anlamında. Hydra Spetses bu adalar Venetian etkisinde - İtalyan yeme içme de çok açıkçası. Bizim Ege adalarında bildiğimiz şekilde tavernalar daha farklı (Kalymnos, Symi, Patmos’dakiler vs daha farklı). Yemek de bitti. Poseidon otelin önünden direk faytona binip eski limana teknenin oraya gidiyoruz lakin kimsenin yürüyecek hali bile kalmamış.

Spetses restuarantlar: Tarsanas, Liotrivi ve Patralis. http://www.liotrivi-restaurant.gr/?lang=en
 

(5. Gece) Çarş – Spetses’den Hydra: Sabah sa 07.00, demir alıyoruz. İstikamet Hydra adasının güney ucundaki Bisti Beach, 12 mil, 1.5 sa. Hava sakince diyemem; arada 30 kn vuruyor. Meali: Good Luck in Hydra, Hydra limanda zor yer bulursunuz herkes sığınmıştır şimdi bu fırtınada. Bisti beach güzel de biz bu hava da bişey anlamıyoruz yağmur da başladı üstelik. Bisti beach ve yanında  chapelin olduğu koy çok güzel. Buradan 7 mil Hydra Port. Eveeettt macera başlıyor. Sabah Spetses’den yola çıkarken yandaki tekne istikamet sordu. Hydra dedik. Yerimiz var dedik. 11’e kadar dedik. Good Luck dedi adam. Haklıymış ama arkadaş biz de ne şanslı çıktık. Öncelikle Hydra Port’ta öyle kolay kolay yer olmuyor rez vs de yok. Bulan kapatıyor zaten yeri. Ayrıca liman çok ufak. Kapasitesi max 20/25 tekne .. attach olursan taş çatlasa 40/45 o bile zor. Bir de water taxiler ve asıl sürekli feribot yanaşıyor. Trafik yoğun alan dar. Bazen tekneler Hydra’nın karşısında Yunanistan’da Ermioni var oraya tekneleri bağlayıp watertaxi ile 1 sa gelmeyi de tercih edebiliyorlar. Burada yer bulamazsak tek seçenek yandaki Mandraki koyu. Rüzgar da aleyhimize oraya da kolay demirleyemeyiz. Önce bir yarım sa. dışarıda bekledik. Sonra da bir saat limanın içinde bekledik, eğlenceli baya.. dışardaki cafelerden izliyorsan. Teknedeysen bir diğer teknelerle falan itişme yaşıyorsun, komik ama. neyse o tekneyle konuş bu tekneyle itiş vs derken.. en en güzel yerdeki yelkenliden “friends we're getting out you come in” çağrısı gelince :)). Şans bizden yana. Direk girdik. On numara yer bulmuşuz bağlanmaz mıyız.. 40 metre demir attık derinlik 10 metre. Baya da sıkışık. Bu tarz yerlerde en büyük sıkıntı demirin bir başka teknenin demirinin üzerine binmesidir. İşte o zaman macera başlar. Rodos gibi derin limanlarda genelde dalgıç dalar çıkarır burada nasıl hallolur fikrim yok.



Spetses A shot with GoPro / Burak Bilgin


                                                                                                                          Hydra / Ozge Yıldırım
Ne diyebilirim ki. Hydra işte. Çok çok güzel. Limanın en güzel yerinde yer bulmuşuz, haliyle 2 gece kalıyoruz. Yanaşınca herkes dağılıyor. Valla ben de direk Hydronetta’ya kapağı atıyorum. Bu arada Hydronetta Plajı daha çok beach bar gibi olsa da yemesi içmesi güzel. Olur da denk gelirseniz burada bir öğle yemeği atıştırmanızı tavsiye ederim. Genelde beach barlar uyduruk olur fakat burası başarılı. Burada yaklaşık 5 saat oturabilmeyi başararak herkesi şaşırtttıktan sonra akşamüstü güneş batarken ekip tek tek Hydronetta’ya damlamaya başlıyor. Bayağ kalabalığız. Güneş battı akşam yemek Hydra’nın hemen limana yakın sokaklarından birinde Lulu’s tavern. Balıklar başarılı ve fiyat çok uygun.
 
(6. Gece) Perş - Salty Hydra!!: Sabah limanda İsalos cafe var. Kahvaltısı iyidir. Bu sefer limana giren çıkanı izleme sırası bizde. Ardından koylara yürüyüşe çıkıyoruz. Hydra adasının arkasındaki (doğu tarafı) Agia Nikolas beach’e gitti ekibin bir kısmı, water taxi ile. 30 dakika. Orası da oldukça güzelmiş. Özellikle Hydra’da deniz hareketliyken o taraf sakin oluyor rüzgar almıyor. Organize bir plaj.
 

Aegina Perdika / Ozge Yıldırım
(7. Gece) Cuma – Hydra’dan Aegina Perdika: 10.30 demir alıyoruz. Hedef: Aegina adasının Perdika koyu-Moni Island. Hava kalmış hiç yok sıfır. Poros kanaldan geçmeden Manastır koyuna bir bakıyoruz, görmemiştik. Orayı da beğenmiyoruz pek. Aslında Poros adası pas geçilebilir genel. Perdika’ya sa 14’e doğru varıyoruz. Hemen dibi Moni adası. Demirlemek ve gecelemek için uygun. Arzu eden Aegina Perdika balıkçı kasabasına da bağlanabilir. Lokantalar orada. Biz hemen karşıdaki Moni adasına demirledik.. Kıyıya kadar yaklaşılabilir. Koltuk almak da kolay. Kıyıdan kaya yükseliyor bu yüzden kıyı da derince. Derinlik 3/4 metre, dip kum. Koyun girişte sol tarafı rahat. Suya atlayıp yüzüp koltuk alıyorum. En sevdiğim bu. Atla tırman teknenin halatı bağla geri yüz. Kayalardaki yosunları da sevdim halı gibi, hepsi güzel olmuyor malum bunlarsa güzel.

Moni ile Perdika arası watertaxi çalışıyor ve 10 dakika’da geçiyorsunuz. Son taxi akşam 18 civarı. Perdika’ya geçip sahildeki tavernalarda yemek mümkün. Moni’den Perdika’ya botla (dinghy) geçeyim yemek yiyim o kadar kolay değil. En azından bizim dingimizle kolay değil. Sonuçta bu da bir motoryat değil😊. Watertaxiler her 15 dakikada bir var. Perdika’ya geçiyoruz Deka Taverna hemen water taxinin yanaştığı yerde. Çok başarılı. 18.30 teknemizdeyiz. Sa.20.00 hava sakin güneş batmış. ekip suda. Koy sakin.
 
Ctesi Moni’den Atina Alimos: Sa 05.45 saatim çalıyor. Hava karanlık su o kadar sakin ki. İnsanları uyandırıyorum. Demir alıp yola çıkmamız, 9 civarı Alimos’ta olmamız gerekiyor. Tekneyi bırakacağız. Sahile bağlandığımız halatları topluyoruz. Deniz çok sakin girsek mi? Karanlık ve sessiz. 06.15 pervane döner. Aegina’nın doğusundan kuzeye çıkıyoruz Atina/Alimos’a. 25 mil Perdika/Alimos Marina. 3 saat yol.  
 
Güneş doğuyor. Sea the sun.



 
                                                                                                                           Alimos'a doğru /Ozge Yıldırım




 

13 Temmuz 2017 Perşembe

Hydra: Bir kapılma hali..

Aslında uzun süredir, ara ara karşılaşıyorduk. “Güzelmiş” deyip, ardından kafamın başka yerlere kaymasıyla sonuçlanıyordu. Hani aklınızın bir yerinde olur da hep, tam ilginizi çekemez.. Hep bir alternatif çıkar. Sonra bir anda bir bakayım ben buna dersiniz. Tereddütler sürer.

Son derece kararsız, acaba sıkılır mıyımla başlayan soru işaretli, tereddütlü bir dönemin ardından ayak bastık Hydra’ya. Bugüne kadar 20’yi aşkın Yunan adası görmüşümdür sanırım, artık beklentimin düşük olmasından mı, soru işaretlerinden mi yoksa bambaşka bir haleti ruhiyeden mi bilinmez; bir anda kapılı verdim. Aşık olunacak adaymış..
 
Hydra, Atina'nın güneyindeki Saronic Körfezinde bulunan Argo-Saronic adalarından bi tanesi. Oldukça küçük; ucundan ucuna 20 km mesafe var. Arazi genelde kayalık ve ufak tepelik, çok düz bir ada değil. Milyon tane koyu da yok 5-6 tane civarı. Adada olan tek motorlu araç çöp kamyonu. Araba yok. Deniz taksi var. Eşekler var. Hydra Port son derece ufak. Misafir sayısı bir o kadar bol. Aylardan Eylül olmasına rağmen çok çok popüler. Yazın düşünemiyorum, Temmuz Ağustos malum uzak duruyoruz her yazımızda olduğu gibi. Bu limanda tekne ile yer bulmanız imkansız. Zaten genelde liman dışında alarga da bekliyor pek çok tekne, giden olsa da bize sıra gelse diye. En keyiflisi de Isolas Cafe’de oturup izlemek. BlueStar ile Atina’dan ve diğer adadan gelenleri izlerken bir taraftan da limana giren çıkan tekneleri izleyerek baya bir 2/3 saat geçirebilirsiniz. Oldukça people watching bir yer; ki, en sevdiğimiz :).
 

Neden Hydra? :)
Çünkü araba yok
Kayalardan denize giriyorsunuz 
Hydronetta gibi güneş batarken güzel içki güzel müzik denize girebileceğiniz çok cool bir kaç mekanı var (..ki öyle kolay kolay cool gelmez bana/altını çizeyim izninizle yeri gelmişken:)
Güzel yemekler yiyorsunuz
Küçük ama şık konaklama imkanı var
Dağ bayır yürüyüp erişebileceğiniz plajlar
Sakin ama sıkıcılıktan uzak (ki hem sakin hem sıkıcı olmamak ..)
3/4 gün için çok ideal
Atina’dan gelmesi kolay, 1.5 sa feribotla
 
Teknik detaylar:
Adaya Ulaşım: Ada ana karaya çok yakın yani Ermioni’den ya da Marathi’den taxi boatlarla 25/30 dakikada 6/7 euroya erişebilirsiniz, araba yolculuğunda Atina’nın güneyini ve Corinth tarafını geziyorsanız misal.

Yok direk Hydra’ya geleyim diyenlere. İst-Atina uçuyorsunuz. Sonra Atina Havalimanı’ndan Pire’ye limana geliyorsunuz, yol yaklaşık 45 dk. Aman karıştırmayın; Atina’da 3 tane farklı liman vardır: Rafina Lavrio ve Pire. Siz Pire’ye gideceksiniz. Havaalanından otobüs mevcut. Ya da taksi ile geleceksiniz. Blue Star Ferries ya da Hellenic Seaways en fazla kullanılan Yunan deniz hatlarından. Directferries sitesinden feribot biletine ulaşabilirsiniz. http://www.directferries.com/ Buradaki kritik konu bu hatlar genelde yoğundur daha önceden (1 ay-15 gün misal) biletinizi rezerve etmenizde almanızda fayda var. Yaklaşık 50/60 eur civarı gidiş geliş bilet. Ve 1/1.5 saat sürüyor yolculuk. Oldukça kısa. Bu arada bir not. Pire ve Pire limanı son derece keşmekeş, kalabalık ve karışıktır. Dolayısıyla feribotunuzun kalktığı yeri bulmak için ekstradan bir yarım saat ayırın kendinize. Son dakikaya bırakmayın.

Hydra’a geldiniz, feribottan indiniz otelinize yürüyeceksiniz dar sokaklardan. Hydra hafifçe tepeye doğru yükselir merdivenleri de boldur. Dolayısıyla otelinizi denize yakın seçmenizde fayda var. Gerçi Hydra town zaten ufacık da. Bu arada oteliniz Hydra town’da olsun.

Diğer koylar da tercih edilebilir; örneğin Hydra’ya 45 dk yürüme mesafesinde Four Seasons’ın olduğu güzel bir koy vardır o tarz tercihler de var. Bu durumda taksi boat ya da eşekle ulaşımınız olabilir. Geceleri yürümeniz zor, dağ yolu ve patika. Four Seasons’ın ayrıca güzel bir de restaurantı var, öğlen denenebilir.
 
Oteller
Hydra’da oteller hep ufak butik tarzda. Pahalı 2-3 tane alternatif dışında olukça uygun fiyatlı rahat seçenekler var. Tavsiyem Piteoussa Guest House http://www.piteoussa.com/index-en.html

Yer bulabilirseniz uygun fiyatlı ve güzel; genelde kolay yer olmuyor son dakikaya bırakmayın. Ada popüler. Daha pahalı olsun derseniz aşağıda:

Bunlar dışındaki tüm seçenekler çok daha uygun aklınızda olsun. Bir de tüm Yunanistan için geçerli bir tavsiye, otellere mail atın yer ayırtmak için. Öyle bookingden expedia dan vs ayarlamaya çalışmayın. O dedğiniz Avrupa ve ABD’de oluyor. Oda yok gözüküyor örneğin oysa ki var vs vs. Mail atın daha düşük fiyat rica edin. Mutlaka pozitif dönüş alırsınız.

Buraya kadar Hydra merkezdeki otellerden bahsettim. Aslında koylarda da ufak ufak konaklama seçenekleri mevcut fakat akşam Hydra’ya yürümeniz gerekir vs dağdan patikadan. Çok keyif almayabilirsiniz, gece özellikle.
 
Deniz meselesi
4 seçeneğiniz var koylara ulaşmada.
  • Tabana kuvvet yürüyeceksiniz. Çoluklu çocuklu herkes de yürüyor zaten.
  • Deniz taksi alacaksınız.
  • Eşekle gideceksiniz.
  • Ya da tekneniz varsa koy koy dolanırsınız ya da ufak bir 5/10 beygirlik pırpır da kiralayabilirsiniz.

Avlaki Plajı

Önceliğinizi tabana kuvvet yürümeye verin derim. Tepelik alanlardan yürüyüp kayalardan denize girmek müthiş elbette. Bu tarz plajlar çok ve kalabalık da fena değil.  

 
Şimdi Hydra Liman’da yüzünüzü denize dönün ve sola doğru ilerlemeyi başlayıp burnu dönün. Spilia Beach Club’ı geç. Hydronetta’yı geç. Artık patikaya girdiniz istikamet Kamini koyu. Fakat ondan önce hemen küçük bir plaj var aşağıda: Avlaki; önce buradan denize girin. Bundan sonra Kamini yakın.. az yürüyorsunuz 15-20 dakika. Burada bir Castello Kamini diye ufak bir restaurant ve plajı var (Megalo Kamini-Big Kamini) bir de esas Kamini Beach (Mikro Kamini-Small Kamini) var. Hangisini isterseniz. Bu arada denize tepelerden yürüyüş korkutmasın, ufak ufak tavernalar var arada. Bir soluklanayım “bir Mythos bana” derseniz; “Mia Mythos parakalo” şeklinde😊. K’yı bastırarak. Bundan sonraki hedef Vlychos plajı. Burası biraz daha büyükçe ve şemsiye vs yeme içme olan bir yer. Tabi Kamini’den buraya bir 40 dakika sürüyor yürüyüş. Four Seasons’da Vlychos koyunun bir miktar ilerisinde, öğle yemeği için düşünürseniz. Plakes Vlichou koyunda. 
 
Bundan sonraki koy ise daha uzak bir 1 saat yürümeniz lazım Palamidas koyu. Fena değil.
 
Vlychos Plajı
 

Adada denemeniz gereken bir diğer koyda en uçtaki Bisti Beach. Lakin buraya yürüyemezsiniz. Deniz Taxiye binmeniz gerekiyor. Ağaçlık ve ufak güzel bir koy. Uzak diye az tercih ediliyor olabilir. Organize bir plaj. Çam ağaçları vs. Hydra merkezden 15 dakikada 12 euro civarı gelebilirsiniz deniz taksi ile.
 
Şimdi sona 2 adet favorim kaldı. Biri Hydronetta diğeri de Spillia Beach Club. Bu iki yer Hydra merkeze 5 dakika yürüme mesafesi. Limana dönün yüzünüzü ve sola doğru ilerleyip burnu dönün. Oradalar. Bu arada beach clublar tabiki de TR’deki gibi girişi paralı vs değil. Bu iki yerde de oturuyorsunuz yemeğinizi yeyip içkinizi içiyorsunuz artı denize giriyorsunuz. Lakin kumsal değil. Kayalık ki en en güzeli!


Hydronetta

Biraz Hydronetta’yı anlatmam gerek. http://www.hydronetta.gr/  

Burası benim gördüğüm en cool yerlerden biri. Güneşin batışı muazzam. Çalan müzik sakin ve güzel. Güzel şeyler yeyip içebiliyorsunuz ve ayrıca etrafınızdaki insanlarla sohbet muhabbet.. Kasılmayan insanlar, medeni. Bu arada Hydra’da inanılmaz çok Amerikalı var. Her giden de benzer şeyi söylüyor. Her ne kadar sabah saatlerinden itibaren açılsa da Hydronetta’nın asıl olayı akşamüstü. Güneşin batışı. Tıpkı Kaş Dejavu gibi. Artık gece olduğunda insanlar burayı pek de tercih etmiyor. Bence gecesi de keyifli çok, ayrı. Son bir denize gireyim biraz da Mythos vs derseniz mekan burası. Dört gün gelin dört gün de sıkılmazsınız.
  
Hydronetta by night...
Yine yine yine hep Hydronetta

İkinci güzel yer Spilia Beach. Burası da yine aynı Kaş’tan Küçük Çakıldan denize girer gibi. Güzel baya. Yeme içmesi de fena değil. Sakin. Bu iki yer, Hydronetta ve Spilia zaten Hydra merkeze 5 dakika mesafede yürüyerek.
Bir de aşağıdaki mağara kısmı var... nefis!

Spilia Beach'in arka tarafı
Yeme içme konusuna gelince
Isalos Cafe; burada kahvaltı etmenizi tavsiye ederim. Limana yüzünüzü dönün en solda kalan mekanların içinde. Feribottan inilen yere yakın. Hem limana giren çıkanları izliyorsunuz hem de kahvaltı başarılı. Bazı oteller kendi kahvaltı vermiyor ve burası ile anlaşmaları oluyor kahvaltı için. Diğer restuaurant; Hydronetta’ya giderken SunSet Restaurant var fakat görüntü sizi yanıltmasın bence. Ödüllü mödüllü vs de ben pek emin değilim ne kadar iyi. Çok restaurant var ara dar sokaklara dalın.. çoğu güzel. O yüzden deneyin kafanıza göre derim.


Yalnız şu ayrıntıyı vereyim. Burası bir miktar İtalyan etkisinde de kalmış bir ada olduğundan, Yunan restaurantlarının yanı sıra İtalyan restaurantları da çok.  O yüzden illa caciki, saganaki vs diretmeyin derim. Fiyatlar haliyle İstanbul’dan ve diğer beldelerimizden ucuz tabi. Ama bir Sakız Adası ya da Midilli performansı da beklemeyin.
Techne Restaurant Social http://www.techne-hydra.com/ manzarası güzel ve sakin. Omilos ayrıca gene güzellerden.   
Omilos Restaurant
  
Gece hayatı
Böyle bir şey yok. O başka adalarda. 3-4 tane güzel birşeyler içip sokaktan geçenleri izleyebileceğiniz cafeler belki barlar var o kadar. Ki Hydra tam izlenmelik gerçekten.

Papagalos ve Pirate bar zaten yürürken rastlayacağınız yerler. Bir de ara sokakta Amalour var, bence en güzeli orası bir şeyler içmek için.
 
 
Gidin. Güzel..




 

29 Haziran 2017 Perşembe

Alaçatı Nasıl Yok Edilir - Episode 6

Bizim sanırım ülkece bir kıymet bilememe sorunumuz var. Ülkemiz çok güzel fakat niyeyse bu doğal güzellikleri el birliği ile yok etmeye çabalıyoruz. Alacatı da bunlardan biri. Genel köy ile alakalı konulara girmeyeceğim orada bir nebze estetik kaygısıyla hareket ediliyor. Asıl konu surf alanı.
Yaklaşık 20 yıldır bu bölgeye geliyorum ve o dönemler kamp yapıp surf yaptığımız bir yerdi Alaçatı. Akşamları ateş yakılır, onun öncesinde herkesin kamp yapanlarla kaynaştığı yemekler yediği bir sahildi. Karavanlar çadırlar... ve yabancı turistler sörfçüler.. samimi bir ortam vardı.
İlk önce bu alan iptal oldu ve yerine başka şeyler yapıldı.
Sonra Çark Plajına şimdiki Alacatı Beach Resort eklendi. O dönemler orası sazlık koskoca bir kumsaldı pek gelen giden de olmazdı. Sakin denizinize girerdiniz. Neyse ki bölgedeki  estetik gene de çok bozulmadı.
Daha ilerleyen yıllarda surf okullarını koyun dip yerine doğru kaydırmaya başladılar. Fakat bundan öte Port Alaçatı yapıldı. Sorun şu ki bu liman ve o bölgedeki yapılaşma her ne kadar estetik olarak göze hitap etse de rüzgarı bozmakta. Öte yandan siz surferken sürekli bir tekne trafiği de çok hoş olmuyor haliyle. Yine de buraya kadar bir nebze anlaşılabilir.
Fakat daha kötüsü sanırım bu yıl oldu.. surfe çıktığınız alana bir otel daha, Biblos, geldi. Dolayısıyla gün gelecek ve o koyda hiç bir surf alanı ve surfçü kalmayacak. Zaten artık yabancı turist de gelmez oldu. Çünkü mantık farklılaştı.
Neden biz her güzel sahilimizi beache, her guzel koyumuzu otel arazisine çevirmek durumundayız. Benzer durum bu yıl Seferihisar Sığacık Ekmeksiz (Teos) koyunda da olmuş. Otel almış kapamış o güzelim koyun girişini.
Misal neden 5 masalık güzel bir restaurantken para kazanmaya başlayınca daha da kazanmak için 10 masaya çıkıp kaliteyi lezzeti düşürürüz. O da yetmez 20/30 masa oluruz. O da yetmez bu sefer de gelen misafirleri begenmez iyi servis vermeyiz. Gözümüz bir türlü doymuyor sanırım.
 
Anlamak gercekten mümkün değil. Paraya düşkünlüğümüz ve buna eşlik eden görgüsüzlüğümüzün farkında mıyız? Doğal güzellikler bir kere kayboldu mu geri dönüşü olmuyor maalesef. Bir koy bir, bölge bakirliğini kaybetti mi bunun parayla geri getirilebilir yanı kalmıyor. Biraz kıymetini bilsek sahip olduklarımızın daha güzel olmaz mı. Memleketimiz gerçekten çok güzel. Bu kadar zor olmamalı.
 
Toplumca giderek artan bir kıymet bilememe sorunumuz var. Ve farkında dahi değiliz korkarım ki. Üstelik de sırf bu konuda değil.